İstanbul – Southampton
Southampton – New York
New York – Vancouver BC
Üçüncü ayak olan ABD bölümü üç tren ve bir otobüs yolculuğuyla geçti, önceden herhangi bir rezervasyon olmaksızın yapıldı. Bu ayakta ilginç bir anımı Los Angeles’dan Vancouver’a trenle giderken yaşadım. Hedefim trenle Seattle’a gidip ordan otobüsle Vancouver’e geçmekti. Bir sonraki transatlantik Vancouver’den başlayıp Alaska üzerinden Vladivostok’a hareket edecekti. Seattle’a gelmeden tren ufak vir istasyonda durdu. Bir kaç dakika sonra tren görevlisi kabine geldi ve “ineceğiniz yere geldik” deyince ben de şaşırdım, aldığım biletin Seattle’a kadar olduğunu düşünüyordum. İlginç bir şekilde, hem de aynı tren yolu üzerinde ve üstelik birbirlerine yakın, biri ABD Washington diğeri Kanada British Columbia eyaletlerinde olmak üzere iki ayrı Vancouver varmış. Bilet alırken belirtmediğim için bilet Vancouver Washington kesilmiş. İnmedim tabiki, ertesi amir geldi durumu anlattım, ilave bilet kesmemiz gerek, çağrı merkezini arayın dedi. Çağrı merkeziyle uzun bir görüşme ertesi bileti Vancouver BC’ye uzattım ve yola devam ettim.
Diğer hatırladığım anı ise New Orleans’a gelmeden önce. Yaklaştığımızda tren bayağı yavaşladı. Dışarı baktığımda resmen suyun üzerinden gidiyorduk. Tuhaf bi duyguydu, sadece raylar suyun üzerinde gibiydi, bide iyice yavaşlayınca insan bir tuhaf oluyo. “Halde hal aranmaz, hallenir.” ilkesi gereği tüm seyahat boyunca tek bir kare resim bile çekmediğimden internetten bulduğum resmi gösteriyorum: